Bestekârlar

Ahmed Rasim Bey

ahmet-rasim-bey

Ahmed Rasim Bey, 1864 yılında İstanbul’da Sarıgüzel’de doğdu. Babası Kıbrıslı Menteşeoğlu Bahaddin Efendi, annesi Nevher Hanım’dır. Mahalle mektebinde okuyan Ahmed Rasim, 1875’te Darüşşafaka’ya girdi. Burada sekiz yıl tahsil gördü. 1883’te birincilikle mezun oldu. Posta ve Telgraf Nezaretinin teknik bürosunda görev aldı. Bir buçuk yıl çalıştıktan sonra istifasını verdi. Kısa süre Milli Eğitim Bakanlığı teftiş kurulu üyeliğinde bulundu.

Ahmet Mithat Efendinin özendirilmesiyle gazeteciliğe başladı. 1891’den itibaren Bâbıâli’nin ünlü kalemlerinden biri olarak tanındı. Cumhuriyet döneminde 1927’de İstanbul milletvekili seçildi. Ankara’ya gelmiş ve parasızlık yüzünden bir han odasında ikamet etmeye başlamıştı. Bu durumu fark eden bir yakını durumu bir Çankaya sofrasında Atatürk’e intikal ettirdi. Durumu öğrenen Gazi son derece üzüldü. Yaverini göndererek Ahmed Rasim Bey’i Çankaya’ya davet etti. Bu davet karşısında giyecek elbisesi olmadığı için mahçup oldu. Ancak Atatürk kendisini karşıladı ve yanına oturttu. Uzun bir sohbetin arkasından: “Üstad! Ankara’ya geliyor ve bizi aramıyorsunuz. Sizi özledik. Bir teklifte bulunacak ve kabul etmenizi rica edeceğim. Münhal (açık) bulunan milletvekilliklerimizden birine sizi aday gösterirsek kabul eder misiniz?” Çok sıkıntılı bir durum karşısında bu nazik ve duygulu davet karşısında şükran ifade eden Ahmed Rasim : “Paşa Hazretleri! Lokma aslanın ağzında diye bir söz vardır. Bu söz gerçekten doğru imiş. İşte ben bu lokmaya şimdi kavuştum.”

68 yaşında Heybeliada’da öldü. Heybeliada kabristanına defnedildi.

Büyük bir gazeteci olan Ahmed Rasim’in irili ufaklı 140 kadar eseri ve binlerce makalesi basıldı. Mütâreke’de bir yazısından dolayı harp divânına verildi ve duruşmalar sonunda berâat etti. Her konuda yazdı. Fransızcadan birçok eser tercüme etti. Romanlar, hikâyeler kaleme aldı. Mektepler için ders kitapları hazırladı. Bunların arasında, Il. Abdülhamid devri (1876-1909) İstanbul’unu bütün ayrıntılarıyla ve mükemmel gözlemlerle anlatan yazıları, ölümsüz eserleridir. “Şehir Mektupları” ve “Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi” adlı eserleri bugün bile büyük takdirle okunmaktadır. Tam bir İstanbul efendisiydi. Şairliği de vardır. Güzel şarkı güfteleri yazmıştır. Şarkılarının çoğunun güftesi kendisinindir.

Dârüşşafaka’da Zekâi Dede’den musiki öğrenen, fakat nota bilmeyen Ahmed Rasim, 65 kadar şarkı bestelemiştir. Bunların 50’si bugün bilinmektedir. Bütün şarkılarında 21 makam çerçevesinde kalmış, fakat samimi üslubuyla güzel eserler meydana getirmiştir. Bestekârlığa daha Dârüşşafaka’da talebe iken 18 yaşında bir Zâvil şarkı ile başlamıştır. Tanınmış bestekar Osman Nihat Akın, kızı tarafından torunudur.

Eserlerinin önemli bölümü TRT Repertuvarındadır. Bazıları şunlardır:

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0
0